Hüriyet

25 Kasım 2013 Pazartesi

90 +4 Deplasman

     Fenerbahçe bu sene şampiyonluğun en büyük adayı ve eğer şampiyon olursa kuşkusuz en çok bu 90+'da attığı goller tartışılacak. Daha 12 hafta geride kalmışken Fenerbahçe tam 8 puanı bu son dakika golleri ile kurtardı. Eğer kurtaramasaydı şu an Kasımpaşa 28 puanla lider, Fenerbahçe ise 23 puanla 2. sırada yer alacaktı. Tarihinde ilk defa bu kadar iyi bir çıkış yakalayan Kasımpaşa eminim Fenerbahçe ile aynı sezon bu çıkışı yakaladığı için çok üzülüyordur. Şöyle bir son 5 yılın 12. hafta tablolarına bakacak olursak Fenerbahçe;

2012-2013 sezonunun 12. haftasında 5 galibiyet ve 5 beraberlikle 20 puanda 4. sırada  (Şamp. Galatasaray)
2011-2012 sezonunun 12. haftasında 7 galibiyet ve 4 beraberlikle 25 puanda 1. sırada  (Şamp.Galatasaray)
2010-2011 sezonunun 12. haftasında 6 galibiyet ve 3 beraberlikle 21 puanda 5. sırada  (Şamp. Fenerbahçe)
2009-2010 sezonunun 12. haftasında 10 galibiyet ve 1 beraberlikle 31 puanda 1. sırada ( Şamp. Bursaspor)
2008-2009 sezonunun 12. haftasında 6 galibiyet ve 2 beraberlikle 20 puanda ve 6. sırada (Şamp. Beşiktaş)

Görüldüğü gibi Fenerbahçe bu performansı en son Christoph Daum'un çalıştırdığı 2009-2010 sezonunda yakalamış. Ancak 2009-2010 sezonunda 12. haftadan sonra Fenerbahçe sırasıyla Beşiktaş'a, Kasımpaşa'ya ve Eskişehirspor'a yenilmiş ve evinde Kasımpaşa'dan 3 gol olmak üzere toplamda bu maçlarda 8 gol yemiştir. 12. haftaya gele kadar deplasmanda Gaziantep'e yenilmiş ve yine deplasmanda Kayserispor ile berabere kalmıştır. Aslında şu durumda ilk söylenecek şey Fenerbahçe bu performansı daha önce de yakalamış ancak şampiyonluğu Bursa'ya kaptırmıştı. Bundaki en büyük etken ise evinde kaybettiği Kasımpaşa ve Bursaspor maçlarının dışında klasik deplasman fobisi idi. Fenerbahçe o sezon deplasmanda tam 21 puan kaybetmişti. İşte asıl kilit nokta burası. Deplasmanda Konya mağlubiyeti ile sezona başlayıp ikinci deplasman maçında Webo'nun 90+4'teki golü ile Kasımpaşa karşısında 3 puanı aldıktan sonra Ersun Yanal "Deplasman fobisi bitti" demişti. İşte bu 90+'lardaki gollerin tamamı bu sezon deplasman maçlarında geldi. Kasımpaşa, Erciyes, Bursa ve Antalya. Yani aslında önemli olan Fenerbahçe'nin 90+'larda gol atarak maç kazanması da değil, bu gollerin deplasmanda atılması. Fenerbahçe'yi şampiyon yapacak olan da Saraçoğlu'nda bacakları titreyerek maça çıkan Anadolu kulüpleri ya da Galatasaray'a karşı maç kazanması değil, deplasmanda gösterdiği bu azmidir. 


     Maç ve oyuncu tercihle ile ilgili söylenecek çok fazla birşey yok. Mehmet Topal'ın yokluğunda Selçuk Şahin yerine Emre'nin ön libero olarak kullanılması muhteşem. Antalya zaten Fenerbahçe 1. bölgede baskı uyguladığında ne ayağa pas yaparak çıkabildi ne de uzun topları alabildi. Topla oynama yüzdelerine baktığınızda %63-37 gibi ciddi bir fark var. Bu yüzden Emre her ne kadar iki stoper arasında gömülü kalmış gibi görünse de deplasmanda özellikle topla geride ayağa ve isabetli pas yaparak çıkmak, ya da çıkarken top kaptırıp kontra yememek için iyi bir tercihti. Emenike tam bir back-up. Kulübeden gelip yorgun defanslar karşısında efsaneler yaratır. Ersun Yanal onu çok iyi kullanıyor. Bu gidişle Fenerbahçe Beşikaş virajını da aşarsa şampiyonluğa çok yaklaşır. Beşiktaş'la arasında asgari 10 puan olacak. Galatasaray haftaya Kasımpaşa'ya gidiyor. Zor bir deplasman. Ben beraberlik bekliyorum. Puan farkı 11'e çıkabilir. Bu disiplini de kaybetmezse buradan şampiyonluğu vermez Fenerbahçe.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder